İsrail ordusu; kara, hava ve deniz desteğiyle yaklaşık bir milyon Filistinlinin yaşadığı, 56 kilometrekarelik Gazze kentini işgal etmek için “yakıp yıkma” politikasını sürdürüyor.
Gazze kentinin mahallelerine, özellikle de kuzey ve güney eksenlerindeki doğu bölgelerine yönelik bombardımanını yoğunlaştırarak kalan Filistinlileri tahliyeye zorlayan İsrail, yine şiddetli bir saldırı gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Gazze kentinde sivilleri hedef alan İsrail, “Yüksek binaları vuracağız, boşaltın” açıklamasında bulundu.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü işgali yoğunlaştırarak şehirde kalan son yüksek katlı binalara saldırılar düzenlemesine tepki göstererek “Yakında daha fazla yüksek binanın saldırıya uğrayacağı duyurusu yapmaları da bizi endişelendiriyor.” dedi. Neredeyse herkesin defalarca yerinden edildiği ve kıtlığın resmen doğrulandığı Gazze’de İsrail’in saldırılarını artırarak giderek daha fazla insanı göç etmeye zorladığına dikkati çeken Dujarric, kuzeydeki halkın zorla yer değiştirmekten artık bitkin düştüğünü söyledi.
MAHALLELERE GENİŞ ÇAPLI OPERASYON
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, 21 Ağustos’ta Gazze kentini işgal etmeyi amaçlayan “Gideon’un Savaş Arabaları 2 Harekatı”nı onaylamıştı. Operasyon, Zeytun Mahallesi’nde başlatılan ve Sabra Mahallesi’ne kadar uzanan geniş çaplı saldırıların ardından gerçekleşti.
Eş zamanlı olarak İsrail ordusu, Gazze kentinin kuzeyinde, Cibaliya el-Beled, en-Nezle, es-Saftavi ve Şeyh Rıdvan mahallelerini de kapsayan bir operasyon başlattı. Ağustos başından bu yana, İsrail’in saldırıları sonucu Zeytun’da 1500’den fazla konut yok oldu.
HASARLI ZIRHLI TAŞIYICILARI BUBİ TUZAKLI ROBOTLARA DÖNÜŞTÜRÜYORLAR
İsrail ordusu, tonlarca patlayıcı yüklü, hasarlı zırhlı personel taşıyıcılarını bubi tuzaklı robotlara dönüştürerek tesis ve altyapılara saldırıyor. Bu robotlar konutların etrafına yerleştirilip patlatılıyor, yüzlerce metre ötede geniş çaplı yıkıma yol açıyor. Patlama sesleri kilometrelerce öteden duyuluyor.
Soykırım süresince, Şeyh Rıdvan’ın doğusu binlerce yerinden edilmiş aileye sığınak olmuştu. Ancak yoğun ateş altında kalanlar, Gazze’nin batısına veya güneyine kaçmak zorunda bırakıldı.